|
![]() |
|
LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
Durum
Profil detaylarını görmek için üye girişi yapmalısınız Üyeliğiniz bulunmuyorsa Kayıt ol linkine tıklayarak kayıt olabilirsiniz. |
İlk Aktif Cinsel Deneyimim - Aynı Apartman
Post #1
İlk Aktif Cinsel Deneyimim - Aynı ApartmanMerhaba ben Kerem; 21 yaşındayım. Sizlere aynı apartmanda yaşadığım biriyle olan ilk cinsel deneyimlerimi anlatacağım. Uzun olacak ve lütfen yorumlarda görüşlerinizi belirtin çünkü ona göre devamlılık sağlayacağım.8-9 yaşlarındayken yeni bir eve yani şuan yaşadığımız yere taşınmıştık. Taşınma işlemleri bitmiş ve artık yavaş yavaş annem komşularla tanışmaya başlamıştı. Ben de bazen evin balkonundan sokağı seyreder ve oyun oynayan çocukları gözlemlerdim. Apartmanımızın giriş katında benden bir yaş küçük olan İsmet adında bir çocuk oturuyordu. Annesiyle beraber bize "hoşgeldin" ziyaretine gelmeleriyle İsmet buradaki ilk arkadaşım olmuştu. Aynı apartmanda oturduğum İsmet'i balkondan sokağı seyrederken de görmüştüm. İsmet'in çok arkadaşı vardı, mahallede gördüğüm bütün çocuklarla oyun oynayan birisiydi. İleri günlerde İsmet sayesinde ben de sokağa inmiş ve yeni arkadaşlarla tanışma kolaylığı yaşamıştım. Artık beni yani Kerem'i de arkadaşlıklarına dahil etmişlerdi. Annelerimiz de sürekli birbirine gidip gelmeye başladığı için artık zamanla en yakın arkadaşım İsmet olmuştu. Mahallede beraber vakit geçirdiğimiz neredeyse 5-6 kişilik bir ekip vardı. Zaten bunlar da karşı ve yan apartmanlarda oturuyorlardı. İsmet genelde kızlarla oynardı. Onlarla ip atlar, seksek oynardı. Ben de bazen İsmet ve kız arkadaşlarıyla beraber oynar ya da bazen de karşı apartmanda oturan İlker, Selim ve mahalleden diğer erkeklerle beraber futbol tarzı oyunlar oynardım. İsmet de bazen bizle oynardı. Zaten onun arası İlker ile gördüğüm kadarıyla iyiydi. Bahsettiğim tüm herkesin İsmet'le arası zaten benden daha iyiydi çünkü onlar çok öncelerden arkadaşlardı. Ama İlker onunla ara ara "top" gibi sözcüklerle dalga geçerdi. İlker'den yüz bulan Selim de bu şekilde konuşurdu. İlker benden iki yaş büyüktü, İsmet'ten de üç yaş büyüktü. Dolayısıyla bize göre daha baskın ve hayta bir çocuktu. İsmetle bu şekilde dalga geçseler de dışlama ya da gruba dahil etmeme gibi bir durum yoktu. Çünkü araları iyiydi ve İsmet de pek pısırık bir çocuk değildi. Atılgan ve afacandı. Ama genel olarak kızlarla oynayıp onlarla vakit geçirdiği ve biraz da feminen hallerinden dolayı İlker tarafından bu laflara maruz kaldığını görüyordum.Sokakta oyunlar oynarken İlker, Selim ve ben bazen İsmetlere giderdik. İsmet'in ailesi çalıştığı için gündüzleri evlerinde kimse olmazdı. İsmetlere gittiğimizde İsmet'in dergi koleksiyonunu görürdük. Bu dergiler o zamanlar kız çocuklarına hitap eden dergilerdi. Her hafta gazete yanında verilen bu kız çocuğu dergileri, kızlara yönelik toka, bileklik gibi basit takılar hediye ederdi. Neden bunları aldığını sorduğumda hediyeler için aldığını ve küçük kız kuzenine verdiğini söylerdi. Bu dergileri aldığını gören İlkerler de yine dalga geçerdi.O evde bazen İlker tarafından başlatılan el şakaları olurdu, İlker İsmet'in kalçasını eliyle okşar ya da avuçlayıp çekerdi. Ben o yaşıma kadar bunun ne anlama geldiğini ya da ne amaçla yapıldığını bilmiyordum. Basit bir oyun sanıyordum gördüklerimi. Çünkü cinselliğe dair en ufak bir bilgim yoktu. İlker biliyor muydu bilemem. Ama gördüğüm kadarıyla her ikisi de halinden memnundu. Bu küçük el şakalarından sonra taşındığımız yaz mevsiminin sıcak Ağustos ayında yine gece yarılarına kadar sokakta vakit geçirdiğimiz bir akşam, hep beraber mahalledeki çocuklarla saklambaç oynuyorduk. Oyun esnasında ben, İsmet ve İlker mahallede bulunan bir evin arka bahçesine saklanmıştık. Bu arka bahçe kimsenin göremeyeceği bir yerdi. Bahçedeki incir ve dut ağaçlarının yapraklarının arasından arka mahallenin sokak lambasının loş ışığı vuruyordu yere. Burada üçümüz saklanıyorduk ben öne doğru bakıyor onlar arkamdaydı. Burada sessizce saklanırken bir süre sonra arkamı döndüğümde İlker'in İsmet'i kucağına oturtmuş olduğunu görmüştüm. Kucağına oturtmuş kalçasını avuçlarının arasına almış okşuyordu. Olanlara bir anlam verememiş ne yaptıklarına bakıyordum. Bu dört beş dakikalık elleşmeler esnasında oyundaki ebenin, saklananlardan birinin adını yanlış söylemesiyle yani "çamlak çömlek patlaması" sonucu oyunun bozulmasıyla beraber orada son bulmuştu. O gece arka bahçede şahit olduklarımın etkisiyle İsmetle ileri günlerde evlerimizde yalnız kaldığımızda ikimizin arasında el temasları başlamıştı. Bazen ben onun kalçasına el atardım bazen de o bana karşılık verirdi. Bu temaslar daha da ileri gidip koltukta yan yana otururken alt giysisinden elimi içeri sokarak çıplak ten temasına kadar ilerlemişti. Tam olarak ne yaptığımızın farkında olmasak da bu durumdan garip bir şekilde keyif alıyorduk. İsmet'in kalçaları bazen avcumun içinde, benim kalçalarım da bazen onun avuçlarında oluyordu. Belki de ilkere yapamadığı şeyleri benim kalçama dokunarak ispat etmeye çalışıyordu. Bu elleşmelerin sınırı parmaklarımızla deliğimizi okşamak kadar ileri gidiyordu.Bir de üstümüze uzanmak oluyordu ama çoğu giyinik halde olurdu. O yaşlarda evlerde yalnızken bu tarz şeyler gerçekleştiriyorduk ikimizin arasında. Ama o zamanlarda fark ettiğim şey onun benim üzerimde olmasındansa benim onun üzerinde olmamın daha keyif verdiğiydi. Yine sokak günlerinde ara ara bazen İlker'in İsmet'i ellediğine şahit oluyordum. Hatta bir seferinde bana bile yeltenmiş ve müsade etmemiştim. İlkerde benim götüm için zaten senin götün taş gibi İsmetinki yumuşacık demişti
![]() |
|
Alıntı |